Online ve hibrit öğretim, yüksek öğrenimde giderek daha yaygın hale geliyor. Pandemi sırasında, hemen hemen tüm öğretim üyeleri çevrimiçi ders verme deneyimi yaşadı. Bu süreç, online araçların sunduğu esneklik ve erişim olanaklarının farkına varılmasına yol açtı. Ancak, acil durum nedeniyle yapılan çevrimiçi öğretim, bazı öğretim üyeleri tarafından olumlu karşılanmadı. Pedagojik olarak sağlam ve öğrenciler için cazip dersler tasarlamak için zaman ve destek gerekiyor.
Örneğin, Auburn Üniversitesi’nden bir mimarlık profesörü dersini ters yüz etti. SUNY-Stony Brook’dan bir profesör, fizyolojiye giriş dersini yüz yüze, hibrit ve tamamen çevrimiçi olarak sunuyor. MiraCosta College’da ise online öğrenmeye daha fazla eğilim gösterildi. Jim Julius, bu yaz 18 Hyflex sınıf eklediklerini, öğretim üyelerinin bu sınıflarda yüz yüze ve çevrimiçi eş zamanlı olarak ders verdiklerini belirtti. Hyflex modelinde, öğrenciler derslere nasıl katılacaklarına karar verebiliyor.
Sociology dersi veren Sean Davis ve İkinci Dil Olarak İngilizce dersi veren Tricia Hoste, Hyflex formatında öğretim yapmanın ödüllendirici olduğunu belirtiyor. Örneğin çocuk bakımı olmayan ebeveynler gibi daha önce sınıfa gelemeyen öğrenciler, bu sayede derslere katılma fırsatı bulabiliyor. Ayrıca, bu çift format, öğrencilere kendilerini rahat hissettikleri bir modda katılma seçeneği sunuyor.
Elizabeth Yuriev ve Monash Üniversitesi’ndeki meslektaşları, kimya öğrencilerinin problem çözme becerilerini geliştirmek için ChatGPT’yi nasıl kullandıklarını açıklayan bir makale yazdı. Çalışmalarında, ChatGPT tarafından oluşturulan ve kasıtlı hatalar içeren örnek problemler üzerinden öğrencilerin metakognitif farkındalıklarını ve problem çözme becerilerini geliştirdiklerini buldular. ChatGPT, öğretim üyelerinin iş yükünü azaltarak hatalı problemler oluşturmalarına yardımcı oldu.
Bu eğilimler ve uygulamalar, yüksek öğrenimde çevrimiçi ve hibrit öğretimin geleceğinin nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Öğretim üyeleri ve öğrenciler, teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanarak, daha esnek ve erişilebilir eğitim modellerine geçiş yapıyor. Bu geçiş, hem eğitimcilerin hem de öğrencilerin yeni öğrenme ve öğretme yollarını benimsemelerini gerektiriyor.
*Bu yazı What will higher ed’s online future look like? başlıklı yazıdan çevrilmiştir.