Araştırmacılar buna Brainoware adını verdiler.
Düşünme, kavrama ve öğrenmeye yönelik biyolojik merkeziniz, sıra sıra dizilmiş son derece gelişmiş işlem birimlerini barındıran bir veri merkeziyle bazı çarpıcı benzerlikler taşır. Ancak bu sinir ağı veri merkezlerinin aksine, insan beyni elektrik enerjisi bütçesiyle çalışır. Ortalama olarak bu organ, bir masaüstü bilgisayarın 175 watt’ına kıyasla kabaca 12 watt güçle çalışır. Günümüzün gelişmiş yapay zeka sistemleri için bu watt rakamı kolayca milyonlara çıkabilir.
Bunu bilen araştırmacılar, cyborg “biyo-bilgisayarların” geliştirilmesinin sonunda enerji maliyetlerinin nispeten daha düşük bir kısmıyla yüksek güçlü akıllı sistemlerin yeni bir çağını başlatabileceğine inanıyor. Ve şimdiden böyle bir geleceğin mühendisliğini yapma yolunda büyük adımlar atıyorlar.
Nature Electronics’te yayınlanan yeni bir çalışmada detaylandırıldığı üzere, Indiana Üniversitesi’nden bir ekip, insan kök hücrelerini kullanarak bir Petri kabında kendi nano ölçekli “beyin organoidini” başarıyla büyüttü. Organoidi bir silikon çipe bağladıktan sonra, yeni biyobilgisayar (“Brainoware” olarak adlandırıldı) konuşma kalıplarını doğru bir şekilde tanımanın yanı sıra bazı karmaşık matematik tahminlerini gerçekleştirmek için hızlı bir şekilde eğitildi.
New Atlas’ın açıkladığı gibi, araştırmacılar Brainoware’i elektriksel girdilere “doğrusal olmayan bir şekilde” yanıt verebilen “uyarlanabilir bir canlı rezervuar” olarak ele alırken, aynı zamanda en azından bir miktar hafızaya sahip olmasını sağladılar. Basitçe söylemek gerekirse, silikon-organik çip içindeki laboratuvarda yetiştirilen beyin hücreleri, elektrik sinyallerini hem alabilen hem de iletebilen bir bilgi aktarıcısı olarak işlev görüyor. Bu özellikler hiçbir şekilde Brainoware’in herhangi bir farkındalık ya da bilince sahip olduğu anlamına gelmese de, bazı ilginç sonuçlar için yeterli hesaplama gücü sağlıyor.
Brainoware’in yeteneklerini test etmek için ekip, yetişkin erkek Japon konuşmacıların 240 ses klibini elektrik sinyallerine dönüştürdü ve ardından bunları organoid çipe gönderdi. İki gün içinde, kısmen Brainoware tarafından desteklenen sinir ağı sistemi, sadece tek bir sesli harf kullanarak 8 konuşmacı arasında yüzde 78 oranında doğru ayrım yapabildi.
Daha sonra, araştırmacılar yarattıkları beynin matematiksel bilgisini denediler. Nispeten kısa bir eğitim süresinden sonra Brainoware bir Hénon haritasını tahmin edebildi. Kaotik davranış sergileyen dinamik sistemlerin en çok incelenen örneklerinden biri olan Hénon haritaları, en hafif tabirle basit aritmetikten çok daha karmaşıktır.
Sonuçta Brainoware’in tasarımcıları, bu tür insan beyni organoid çiplerinin sinir ağı teknolojisini destekleyebileceğine ve muhtemelen bunu mevcut seçeneklerden daha hızlı, daha ucuz ve daha az enerji yoğun bir şekilde yapabileceğine inanıyor. Hala aşılması gereken hem lojistik hem de etik bir dizi engel var, ancak genel biyo-bilişim sistemleri yıllar sonra ortaya çıkacak olsa da, araştırmacılar bu tür ilerlemelerin “öğrenme mekanizmaları, sinirsel gelişim ve nörodejeneratif hastalıkların bilişsel etkileri hakkında temel bilgiler üretebileceğini” düşünüyor.
*Bu yazı A ‘brain organoid’ biochip displayed serious voice recognition and math skills başlıklı yazıdan çevrilmiştir.